Profesyonel tenis turnuvalarında sıkça karşılaşılan “wild card” kavramı, oyuncuların turnuva sıralamalarına bakılmaksızın organizasyona katılabilmelerini sağlayan özel bir davetiye sistemidir. Özellikle Grand Slam, Masters ve WTA turnuvalarında uygulanan bu sistem, hem ev sahibi ülkenin oyuncularına destek amacıyla hem de organizasyonel stratejiler doğrultusunda kullanılmaktadır.
“Wild card”, Türkçeye “özel davetiye” veya “joker katılım hakkı” olarak çevrilebilir. Bir oyuncunun dünya sıralaması gereği doğrudan ana tabloya ya da elemelere katılma hakkı bulunmuyorsa, turnuva organizatörleri tarafından verilen wild card sayesinde bu oyuncu turnuvaya katılım sağlayabilir.
Wild card, oyunculara doğrudan ana tablo ya da eleme tablosunda yer alma imkânı sunar. Bu davetiyeler sınırlı sayıdadır ve her turnuvanın kurallarına göre farklılık gösterebilir.
Organizatörler, wild card’ları çeşitli nedenlerle dağıtabilir:
Wild card kontenjanı turnuvaya göre değişiklik gösterebilir. Örneğin Grand Slam turnuvalarında genellikle 8 oyuncuya ana tablo için wild card hakkı tanınır. Eleme turlarında da benzer şekilde bazı oyuncular wild card ile yer alabilir. Bu sayı, ATP ve WTA kurallarına uygun olarak belirlenir ve turnuvanın resmi sitesinden ilan edilir.
Wild card ile turnuvaya katılan oyuncular, diğer sporcularla aynı hak ve kurallara tabidir. Ana tabloda mücadele ettikleri takdirde puan ve ödül dağılımından faydalanabilirler. Ayrıca elde ettikleri başarılar, resmi sıralamalara yansır.
Wild card alan bir oyuncunun turnuvayı kazanması da mümkündür. Geçmişte, bu yolla şampiyonluğa ulaşan örnekler mevcuttur. 2001 yılında Goran Ivanisevic, Wimbledon’a wild card ile katılmış ve turnuvayı şampiyon tamamlamıştır.
Her ne kadar wild card sistemi genç oyunculara ve ev sahibi ülkelere destek için önemli bir araç olsa da, bazı eleştiriler de mevcuttur. Bazı yorumlara göre sistemin subjektif kullanımı, daha yüksek sıralamalı oyuncuların dışarıda kalmasına neden olabilir. Özellikle ticari kaygılarla verilen wild card’lar, tenis camiasında zaman zaman tartışmalara yol açmaktadır.
Türkiye’de düzenlenen ATP Challenger ve ITF düzeyindeki turnuvalarda birçok Türk tenisçi wild card ile ana tabloya katılım sağlamıştır. İstanbul’da düzenlenen turnuvalarda Cem İlkel, Yankı Erel ve Zeynep Sönmez gibi isimler wild card ile mücadele etmiştir. Ayrıca Zeynep Sönmez, 2025 Wimbledon turnuvasına organizatörler tarafından verilen wild card ile katılmış ve ilk turda galip gelerek dikkat çekmiştir.
Wimbledon Nedir? Dünyanın En Eski Tenis Turnuvası Hakkında Bilmeniz Gerekenler