Tenis dünyasında “Grand Slam” ifadesi, hem oyuncuların kariyer hedeflerini tanımlar hem de yılın en önemli dört turnuvasını ifade eder. Grand Slam, sporcuların en fazla puan, unvan ve prestij için mücadele ettiği en yüksek seviye profesyonel tenis organizasyonudur.
Grand Slam takviminde yer alan dört büyük tenis turnuvası şunlardır:
Bu dört turnuva, Uluslararası Tenis Federasyonu (ITF) takviminde yer almakta ve erkeklerde ATP, kadınlarda WTA sıralamasına en yüksek puanı sağlamaktadır.
“Grand Slam” terimi, yıl içinde bu dört büyük turnuvanın tamamının tek bir oyuncu tarafından kazanılması anlamında da kullanılır. Eğer bir tenisçi aynı yıl içinde Avustralya Açık, Fransa Açık, Wimbledon ve Amerika Açık’ı kazanırsa, “takvim yılı Grand Slam’i” gerçekleştirmiş olur.
Tarihte çok az tenisçi bu başarıyı elde etmiştir. Erkeklerde Don Budge (1938) ve Rod Laver (1962, 1969), kadınlarda ise Maureen Connolly (1953), Margaret Court (1970) ve Steffi Graf (1988) bu başarıya ulaşan isimlerdir.
Steffi Graf aynı zamanda 1988 yılında Grand Slam’in yanı sıra olimpiyat altın madalyası da kazanarak “Golden Slam” unvanını elde etmiştir.
Grand Slam turnuvaları, tenis kariyerinin zirvesi olarak kabul edilir. Sporcular açısından bu turnuvalarda elde edilen zaferler, sadece yüksek puan değil aynı zamanda dünya çapında saygınlık anlamına gelir. Ayrıca bu turnuvalar, büyük para ödülleri ve sponsorluk gelirleriyle de ön plana çıkar.
2025 yılı itibarıyla Grand Slam turnuvalarında tekler şampiyonları, turnuvaya göre değişmekle birlikte 3 milyon dolara kadar para ödülü kazanabilmektedir.
Grand Slam turnuvalarında yer almak için sporcular genellikle dünya sıralamasına göre doğrudan ana tabloya katılır. Daha düşük sıralamada yer alan oyuncular ise üç turluk eleme müsabakalarında başarılı olarak ana tabloya girmeye çalışır.
Ayrıca her Grand Slam turnuvasında organizatörler, belirli sayıda oyuncuya “wild card” yani özel davetiye vererek doğrudan katılım hakkı tanıyabilir.
Grand Slam turnuvalarında farklı kategorilerde maçlar düzenlenir:
Bu yönüyle Grand Slam’ler, tenis dünyasının en geniş kapsamlı organizasyonlarıdır.
Türk tenisçilerin Grand Slam turnuvalarındaki ana tablo deneyimleri son yıllarda artış göstermiştir. Çağla Büyükakçay, İpek Soylu, Marsel İlhan ve son olarak Zeynep Sönmez gibi sporcular, Grand Slam ana tablolarında mücadele etmiştir. Bu durum, Türkiye’de tenisin gelişimi açısından önemli bir gösterge olarak değerlendirilmektedir.
İsrail-İran Arasında Tansiyon Tırmanıyor: Karşılıklı Saldırılar ve Artan Kayıplar