Türkiye’de ekonomi yönetimi, son dönemde hız kazanan enflasyonist baskılara karşı yeni adımlar atmaya hazırlanıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) koordinasyonunda yürütülen çalışmalar doğrultusunda, hem iç talebi dengeleyecek hem de fiyat istikrarını güçlendirecek yeni para ve maliye politikalarının devreye alınması bekleniyor.
Merkez Bankası, enflasyonla mücadele kapsamında politika faizini yüksek seviyelerde tutma stratejisini sürdürüyor. Banka yetkilileri, enflasyonun 2025 sonu hedefi olan yüzde 15’e çekilebilmesi için faiz politikasında gerekli esnekliğin korunacağını belirtiyor. Son yapılan Para Politikası Kurulu toplantısında faiz artışı yapılmazken, sıkı duruşun uzun süre devam edeceği sinyali verildi.
Bu yaklaşım, enflasyon beklentilerini kontrol altına almak ve kur oynaklığını sınırlamak amacıyla uygulanıyor. Ayrıca, yabancı yatırımcıların güvenini artırmak için de para politikalarında öngörülebilirlik ön planda tutuluyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, kamu harcamalarında sıkılaştırmaya giderek bütçe disiplinini sağlamayı hedefliyor. Gereksiz kamu harcamalarının kısılması, vergi gelirlerinin artırılması ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele, yeni dönemin temel hedefleri arasında yer alıyor.
Bakanlık, ayrıca sosyal transferler ve destek ödemeleri konusunda daha hedefli ve verimli modeller üzerinde çalışıyor. Böylece hem dar gelirli kesimlerin korunması hem de bütçe açığının kontrol altına alınması amaçlanıyor.
Bankacılık sektörüyle yapılan görüşmeler sonucunda bireysel ve ticari kredilerde seçici davranılması yönünde tavsiyelerde bulunuluyor. Özellikle ihtiyaç ve tüketici kredilerinde kredi büyümesinin yavaşlatılması için kredi faiz oranlarının yukarı yönlü güncellenmesi gündemde. Bu sayede iç talebin kontrollü şekilde dengelenmesi hedefleniyor.
KOBİ’ler için ise üretime ve ihracata yönelik krediler desteklenmeye devam edilecek. Böylece hem üretim hem de dış ticaret dengesi korunmaya çalışılacak.
Ekonomi yönetimi, enflasyondaki düşüşün 2025 sonuna doğru hız kazanacağını öngörüyor. Ancak bu sürecin hem küresel emtia fiyatları hem de döviz kurları gibi dış etkenlere bağlı olduğu vurgulanıyor. Ayrıca yerel seçim sonrası dönemde yapısal reformlara daha fazla ağırlık verilmesi bekleniyor.
Orta vadede enflasyonun tek haneye indirilmesi hedefi korunurken, bu süreçte fiyat istikrarı ile büyüme arasında denge sağlanması ekonomi yönetiminin temel önceliği olacak.
Kredi Yapılandırma Nedir? Kimler Kredi Yapılandırmasından Yararlanabilir?