Tiroit bezi, vücutta enerji dengesini sağlayan önemli organlardan biridir. Ancak farklı nedenlerle büyüyerek guatr, nodül ya da tiroit kanserine yol açabilir. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Tuğrul, özellikle ailesinde tiroit kanseri öyküsü bulunanların ve boynunda yumru fark eden bireylerin düzenli sağlık kontrollerini aksatmaması gerektiğini vurguluyor.
Halk arasında sıkça duyulan guatr, tiroit bezinin büyümesiyle ortaya çıkıyor ve zaman zaman nefes darlığı, yutma güçlüğü gibi sorunlara neden olabiliyor. Tiroit nodülleri genellikle iyi huylu olsa da bazı durumlarda kanser riski taşıyabiliyor.
Tiroit nodülleri ve belirtileri
Tiroit bezinde oluşan yumru ya da büyümeler bazen dışarıdan fark edilebilir. Bu durum halk arasında “dış guatr” olarak bilinirken, bazı nodüller içe doğru büyüyerek göğüs boşluğuna ilerleyebilir. Bu tür nodüller gözle görülmeyebilir ve fark edilmesi güçleşebilir. İçeriye doğru büyüyen nodüller, nefes darlığı ve yutma güçlüğü gibi şikayetlere neden olabilir.
Tiroit nodüllerinin büyük bir kısmı iyi huyludur ve kansere dönüşmez. Ancak tiroit kanserinin belirli bir semptomu olmadığı için erken teşhis oldukça önemlidir. Tiroit bezinde herhangi bir büyüme fark edilmesi veya ailede tiroit hastalıkları öyküsü bulunması durumunda düzenli taramaların ihmal edilmemesi gerekir. Tiroit ultrasonu ile bezde büyüme olup olmadığı tespit edilebilir. Şüpheli bir durum söz konusuysa, ultrason eşliğinde yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisi kesin tanı koymada yardımcı olur.
Biyopsi ve tanı süreci
Biyopsinin, tiroit hastalıklarının teşhisinde önemli bir yöntem olduğunu belirten Prof. Dr. Tuğrul, ultrason eşliğinde ince bir iğneyle alınan doku örneğinin, hastalığın kesin teşhisi için değerlendirildiğini ifade etti. Kanseri düşündüren bulgular tespit edilirse, hasta derhal uygun tedavi sürecine yönlendirilir. Ancak nodüller iyi huyluysa ve herhangi bir belirtiye neden olmuyorsa, düzenli takip yeterli olabilir.
Bazı nodüller ağrı, yutma güçlüğü veya nefes darlığı gibi şikayetlere yol açabilir. Böyle durumlarda kanser olmasa bile tedavi gerekebilir. Tiroit kanseri çoğu zaman belirgin bir belirti vermediği için, hastalar genellikle boyunlarında fark ettikleri yumrular nedeniyle doktora başvurur. Eğer ailede tiroit kanseri geçmişi yoksa, nodüller çoğunlukla rutin kontroller sırasında tespit edilir.
Tiroit kanserinde cerrahi tedavi
Tiroit kanserinin en etkili tedavi yöntemlerinden biri cerrahidir. Ameliyat sırasında boynun ön bölgesinden küçük bir kesi açılarak tiroit bezi tamamen çıkarılır. Eğer kanserin lenf bezlerine yayılma riski varsa, bu bölgeler de temizlenir. Bazı tiroit kanseri türleri hızlı yayılma gösterebildiğinden, ameliyat sonrasında radyoaktif iyot tedavisi gibi ek tedavi yöntemlerine başvurulabilir. Ancak genel olarak tiroit kanserleri yavaş seyirli ve tedavi edilebilir türler arasında yer alır.
Radyasyon ve tiroit kanseri ilişkisi
Tiroit kanserinin en önemli risk faktörlerinden biri radyasyona maruz kalmaktır. Yapılan araştırmalar, Çernobil felaketi sonrası Karadeniz bölgesinde tiroit kanseri vakalarında artış yaşandığını ortaya koymuştur. Günümüzde de radyasyona yoğun şekilde maruz kalan bölgelerde tiroit kanseri vakaları daha sık görülmektedir. Bu nedenle, özellikle yüksek risk grubundaki kişilerin düzenli sağlık kontrollerini yaptırması büyük önem taşır.
Tiroit kanseri teşhisi alan hastaların tedavi süreci konusunda endişelenmemesi gerektiğini belirten uzmanlar, günümüzde gelişmiş tıbbi teknolojilerle ameliyatların güvenli ve başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini vurguluyor. Erken teşhis sayesinde tiroit kanseri, başarılı bir şekilde tedavi edilebilen hastalıklar arasında yer alıyor.
Sıcak su mu soğuk su mu? Yüz yıkarken dikkat edilmesi gerekenler
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.