Türkiye’de futbol ekonomisinin kalbini oluşturan yayın hakları, 2025 sezonu için tamamen yeni bir döneme giriyor. Mart 2025’te tamamlanan ihale sonucunda, mevcut yayıncı kuruluşun yanında iki dijital platformun daha maçları paylaşması kararlaştırıldı. Beş yıllık sözleşmeyle toplam 3,1 milyar dolara ulaşan paket, hem kulüplerin gelir beklentilerini yükseltti hem de taraftarların izleme alışkanlıklarını köklü biçimde değiştirecek yenilikler getirdi.
Yeni düzenlemeye göre haftalık on maç üç ayrı mecraya bölünecek:
Kulüplerin gelir havuzu ilk kez “izlenme bazlı pay” sistemiyle desteklenecek. Her maçın dakika başına izlenme rakamı, sezon sonunda dağıtılacak ek primlerde belirleyici olacak.
2025 paketinde dikkat çeken bir yenilik, geliştirilmiş VAR (Video Yardımcı Hakem) entegrasyonu. Yayın sırasında izleyiciler, hakemin kulaklık sesini ve VAR odasındaki tekrar görüntüsünü gecikmesiz izleyebilecek. Ayrıca artırılmış gerçeklik (AR) katmanı sayesinde şut hızları, oyuncu koşu mesafeleri ve serbest vuruş duvar mesafeleri anlık olarak ekrana bindirilecek.
Stadyum içi ağ altyapısı da yenilendi: 12 stadyum 5G destekli “connected stadium” statüsüne kavuştu. Maça giden taraftar, koltuğundan telefonuyla çoklu kamera açısına erişebilirken, dijital bilet uygulaması sayesinde turnikeden temassız geçiş yapabilecek.
Paketlerin bölünmesi, abonelik modellerini de çeşitlendirdi. Geleneksel yayıncı aylık temel paketi 299 TL’den sunarken, sadece kendi maçını izlemek isteyen taraftarlar için “takım bazlı aylık pass” seçeneği 99 TL olarak açıklandı. Dijital OTT platformu ise maç başı ödeme (PPV) modelini 59 TL’den başlatıyor; öğrenci paketi ve hafta içi indirimleri ile genç kitle hedefleniyor. Bu çeşitlilik, toplam pazar büyüklüğünü genişletirken korsan yayınla mücadelede de yasal alternatifleri güçlendiriyor.
Gelir pastasının büyümesiyle Süper Lig ekipleri yıllık yayın hakkı payını ortalama %35 artıracak. Bu artış transfer bütçelerine yansıyacak olsa da Kulüpler Birliği, gelir fazlasının en az %15’ini altyapı yatırımlarına ayırma konusunda ilke kararı aldı. Ayrıca kadın futbol ligi yayınlarının paralel paketle yurt dışına açılması, kulüplerin marka değerini çeşitlendirmeyi amaçlıyor.
2025–2030 döneminin ilk adımı atılırken, sürecin başarıya ulaşması hem teknolojik adaptasyonun hızına hem de fiyatlandırma politikasının taraftar nezdinde kabul görebilmesine bağlı görünüyor. Türk futbolu, dijitalleşme çağında rekabetçi kalmak için büyük bir sınavdan geçiyor.
Dünya Kahve Günü Ne Zaman?