31 Mayıs 2025 Cumartesi
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Van’daki programı kapsamında Erciş’teki Millî Eğitim Bakanlığı İletişim Merkezi’ni (MEBİM) ziyaret etti. Merkez, 23 Ekim 2011’de meydana gelen depremin ardından bölgede iletişimi güçlendirmek amacıyla kurulmuştu.
Ziyareti sırasında merkezde yürütülen çalışmalar hakkında Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Yılmaz Güney’den bilgi alan Tekin, ardından personelin görev yaptığı bilgisayarlardan birine geçerek gelen bir çağrıyı yanıtladı. Görüşmede, bir vatandaşın okulların tatil tarihinin öne çekilmesine yönelik talebine cevap veren Bakan Tekin, bu tür bir uygulamanın eğitim süreci açısından mümkün olmadığını vurguladı.
“Mevzuata göre öğrenciler bir yılda 180 iş günü okula gelmek zorunda. Biz şimdi bu tatili yaparsak 180 günü tamamlama ihtimalimiz kalmıyor zaten. Dolayısıyla çocuklarımızın belli dersleri telafi etme imkânları kalmadığı için tatil yapmamız hem hukuken hem de pedagojik olarak mümkün değil. Kaybedecek vaktimiz yok artık.”
Bakan Tekin, erken tatil kararının öğrencilerin öğrenme süreçlerinde aksamalara yol açacağını ifade etti. Özellikle sınıf geçişlerinde tamamlanmamış müfredatın ciddi sorunlar doğurabileceğini belirtti.
“Mesela bu seneki çocuklar 9. sınıfın herhangi bir ünitesini yetiştirememiş oluyor. Önümüzdeki sene bu çocuk 10. sınıfta olacak ve 9. sınıfın ünitesini tamamlamamış olacak veyahut 8. sınıfta çocuk mezun olacak. Önümüzdeki yıl başka okulda olacak. O yüzden bu, çok doğru bir önerme değil. Açık ve net olarak bir kez daha söyleyelim. Bayramın 4. günü tatilimiz bitecek inşallah. Sonra da hep beraber okullarımızda olacağız. Eşinize çok selam söyleyin. Bayramınız şimdiden mübarek olsun.”
Ziyaret kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı İletişim Merkezi’nin uluslararası alanda elde ettiği başarı da gündeme geldi. Dünya genelinde faaliyet gösteren Contact Center World tarafından düzenlenen ve Avrupa, Orta Doğu ile Afrika bölgesini kapsayan yarışmada, MEBİM “En İyi İletişim Merkezi” kategorisinde altın madalya kazandı. Bu başarıyla birlikte merkez, Yunanistan’da düzenlenecek dünya finallerine katılmaya hak kazandı. Bakan Tekin, dünya finallerine katılma hakkı kazanan çağrı merkezi personelini tebrik etti.
Çağrı merkezi çalışanlarıyla sohbet eden ve fotoğraf çektiren Tekin’e, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Yılmaz Güney hediye takdim etti.
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlerin kültürel, sanatsal ve edebî üretimlerini desteklemek amacıyla yayımlanan “ÖğretmenİZ” dergisinin altıncı sayısı, “zaman” temasıyla okurlarla buluştu. Dijital platformda yayımlanan yeni sayıda, öğretmenlerin kaleme aldığı yazılar ve hayata geçirdikleri projeler dikkat çekiyor.
Bu sayıda Bitlis’ten Likya Yolu’na uzanan seyahat yazıları, Karadeniz’de gerçekleşen başarı hikâyeleri ve öğretmenlik mesleğine dair ilham veren deneyimler yer alıyor. Bahar, geçmiş ve nezaket kavramlarını merkezine alan denemeler, okuyucuyu içsel bir yolculuğa çıkarıyor.
Köşe yazılarında ise dijital çağın eğitime etkileri ve öğretmenliğin dönüşen rolü masaya yatırılıyor. Millî bayramların anlamı edebî bir üslupla anlatılırken, şehit Eren Bülbül’e de özel bir bölümle yer veriliyor.
Dergi, öğretmenlerin özgün resimleri ve ödüllü fotoğraflarıyla görsel anlamda da zenginleşirken, eğitimdeki iyi uygulama örneklerine de geniş yer ayırıyor.
“ÖğretmenİZ” dergisi, her sayısıyla öğretmenlik mesleğinin farklı bir yönünü görünür kılmayı sürdürüyor.
Dergiye dijital olarak erişmek için tıklayınız.
2012 yılında yürürlüğe giren 4+4+4 modeli; öğrencilerin ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere üç kademede toplam 12 yıl zorunlu eğitim almasını öngörüyor. Ancak son dönemde, sistemin özellikle lise sürecini kapsayan “üçüncü 4 yılına” dair farklı senaryolar konuşuluyor. Lise eğitiminin bazı öğrenciler için 3 yıla düşürülmesi, erken yaşta mesleki yönlendirme gibi yeni modeller tartışmaların merkezinde yer alıyor.
Bakan Tekin, sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinden uzun süredir gelen bir eleştiriye dikkat çekiyor: nitelikli iş gücü eksikliği. İş dünyası, mezun bireylerin sektörel ihtiyaçlara uygun donanıma sahip olmadığını ifade ediyor. Bu doğrultuda, Bakanlık da mesleki eğitimin güçlendirilmesi için farklı formüller üzerine çalışıyor.
Gündeme gelen öneriler arasında öne çıkan modellerden biri, lise süresinin bazı öğrenciler için 3 yıla indirilmesi. Bu kapsamda, öğrencilerin lise ikinci sınıftan itibaren yetenek ve eğilimlerine göre mesleki programlara yönlendirilmesi planlanıyor. Böylece öğrenciler daha erken yaşta sektörel deneyim kazanmaya başlayabilecek.
Bu esneklik temelli yapının amacı, herkese aynı şablonu uygulamadan bireysel potansiyele göre bir eğitim çizgisi sunmak. Ancak bu yapı, yalnızca süre değil; eğitim içeriği ve uygulama yöntemlerinde de önemli değişiklikleri beraberinde getirecek.
Mesleki eğitimin yalnızca sınıf içinde değil, doğrudan üretim ve hizmet alanlarında verilmesi gündemde. Organize sanayi bölgeleri, ticaret odaları ve meslek birlikleri ile iş birliği içinde geliştirilecek programlarla öğrencilerin sahaya entegre olması amaçlanıyor.
Böylece öğrenciler mezun olmadan önce sektörle temas kuracak, sahada deneyim kazanacak ve mezuniyet sonrası iş bulma süreçleri kolaylaşacak.
Yeni modellerde, mesleki eğitim ile yükseköğretim kurumları arasındaki kopukluk da giderilmek isteniyor. Meslek yüksekokulları ve teknoloji fakülteleri ile geçişli yapıların kurulması planlanıyor. Bu sayede lise döneminde mesleki yönelim gösteren öğrencilerin üniversiteye geçişi engellenmeyecek, aksine desteklenecek.
Bu dönüşümün önemli bir parçası da rehberlik hizmetlerinin yeniden yapılandırılması olacak. Öğrencilerin ilgi alanlarına, yeteneklerine ve kişisel hedeflerine uygun yönlendirme yapılabilmesi için okul rehberlik servislerinin daha etkin çalışması hedefleniyor.
Kariyer planlamasının erken yaşta yapılması ve öğrencilerin kendilerini daha iyi tanıyarak adım atması, sistemin başarıya ulaşmasında kritik rol oynayacak.
Bakan Yusuf Tekin’in vurguladığı önemli bir nokta ise, bu önerilerin henüz bir uygulama kararı niteliğinde olmadığı. Bakanlık, mevcut yapının aksayan yönlerine dair gelen görüş ve önerileri değerlendiriyor. Bu süreç sonunda ortaya çıkacak modeller, ancak toplumun farklı kesimlerinden alınan geri bildirimlerle olgunlaştırılacak.
Cumhurbaşkanlığı ve Kabine ile yapılacak istişarelerin ardından, ortak mutabakat sağlanırsa düzenlemeler hayata geçirilecek.
Türkiye, sanayi ve üretim odaklı kalkınma hedeflerine ulaşmak için eğitim sisteminde de yapısal dönüşüme hazırlanıyor. Zorunlu eğitimin daha esnek, bireyselleştirilmiş ve sektörel ihtiyaçlara duyarlı bir hale getirilmesi, yalnızca öğrencilerin değil, ülkenin geleceğini de doğrudan etkileyecek.
Bu doğrultuda atılacak adımlar, uzun vadede istihdamdan üretime, üniversiteye geçişten bireysel tatmine kadar geniş bir etki alanına sahip olacak gibi görünüyor.
Bursa’nın Osmangazi ilçesinde bulunan ilkokulda, 4. sınıf öğrencisi Beril Küçükkaya, sınıf başkanı olabilmek için arkadaşlarına, “Eğer beni başkan seçerseniz Sayın Bakanımızı sınıfımıza getirip sizlerle tanıştıracağım.” vaadinde bulundu. Seçim sürecinde arkadaşlarının desteğini alarak sınıf başkanı seçilen Küçükkaya, okul idaresinin yardımıyla Milli Eğitim Bakanlığı ile iletişime geçti ve talebini iletti.
Küçükkaya’nın çağrısına kayıtsız kalmayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğrencilere verdiği sözü yerine getirmek amacıyla okulu ziyaret etti. Bakan Tekin, sınıfla bir araya gelerek öğrencilerle tanıştı, onların sorularını yanıtladı ve eğitimle ilgili düşüncelerini dinledi. Öğrencilerle keyifli vakit geçiren Bakan, onların beklenti ve önerilerini de not aldı.
Ziyaret sırasında öğrenciler de Bakan Tekin’e kendi elleriyle hazırladıkları hediyeleri sundu.
Ziyaretten büyük mutluluk duyduğunu belirten Küçükkaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Sınıf başkanı olabilmek için arkadaşlarıma Sayın Bakanımızı sınıfımıza getireceğime söz vermiştim. Seçimi 13 oy alarak kazandım ve verdiğim sözü tuttum. Bakanımız geldi ve arkadaşlarımla birlikte onunla tanışma fırsatı bulduk. Çok mutluyum ve heyecanlıyım.” ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin’in ziyareti öğrenciler ve öğretmenler tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanırken, eğitim camiasında da takdir topladı. Küçükkaya’nın sözünü yerine getirme çabası ve Bakan Tekin’in öğrencilerle birebir iletişim kurması, eğitimde samimi ve sıcak bir ortamın oluşturulması açısından örnek bir olay olarak değerlendirildi.
Millî Savunma Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle başlatılan “İlk Mektubum Mehmetçiğe” projesi kapsamında, 180 okulda eğitim gören 1. sınıf öğrencileri, ilk mektuplarını askerler için yazdı. Türkiye’nin yedi bölgesindeki okullarda kaleme alınan 11 binden fazla mektup, farklı bölgelerde görev yapan askerlere ulaştırılacak.
Ankara’daki Şehit Mustafa Yiğitalp İlkokulu öğrencileri de proje kapsamında bir etkinlik gerçekleştirdi. Okuma yazmayı öğrenen öğrenciler, ilk mektuplarını asker ağabey ve ablalarına yazdı. Etkinlik sırasında Millî Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan paketler öğrencilere dağıtıldı. Bu paketlerde Türk bayrağı, boyama kitapları, kalem ve silgi gibi çeşitli hediyeler yer aldı. Öğrenciler, Mehmetçiklere duygularını ve hayallerini anlatan mektuplar yazarken, etkinlik boyunca askerlerle sohbet etme imkânı da buldu.
Şehit Mustafa Yiğitalp İlkokulu’nda düzenlenen etkinliğe Millî Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet ve Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci katıldı. Bakan Yardımcısı Yelkenci, öğrencilerin ilk mektuplarını Mehmetçiklere yazmasının anlamlı olduğunu belirterek, bunun gelecek nesiller için önemli bir değer taşıdığını ifade etti. Mehmetçiğin üstlendiği görevin önemine vurgu yapan Yelkenci, bu tür projelerin çocuklarda millî bilinç oluşturduğunu dile getirdi.
Millî Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet ise projenin, çocukların vatanseverlik duygularını güçlendirmeye katkı sağlayacağını belirtti. Heybet, “Mehmetçiklerimize ulaşacak bu mektuplar, onların moral ve motivasyonunu artıracaktır. Aynı zamanda öğrencilerimiz için de büyük bir anlam taşıyor. Mehmetçiklerin çocuklarımızın mektuplarına yanıt vermesi, milletimiz arasındaki bağları daha da güçlendirecektir” dedi.
Etkinlik kapsamında yazılan mektupların, Türkiye’nin farklı bölgelerinde görev yapan askerlere ulaştırılacağı açıklandı. Sembolik olarak, bir öğrencinin yazdığı mektup Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci tarafından Millî Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet’e teslim edildi. Heybet, teslim aldığı mektubun ve diğer öğrencilerin mektuplarının Şırnak’ta konuşlu 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığı’nda görev yapan askerlere ulaştırılacağını belirtti.
Etkinliğin sonunda, Millî Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet, Şehit Mustafa Yiğitalp İlkokulu’na Anıtkabir’de dalgalanmış Türk bayrağını hediye etti. Bayrak, okulun Atatürk Köşesi’nde muhafaza edilmek üzere Okul Müdürü Mehmet Engin’e teslim edildi. Heybet, bayrağı teslim ederken, bu tür değerlerin genç nesillere aktarılmasının önemine vurgu yaptı.
“İlk Mektubum Mehmetçiğe” projesi, hem öğrencilerin hem de askerlerin duygusal bağlarını güçlendirmeyi amaçlarken, çocuklarda millî bilinç ve vatan sevgisini pekiştirmeyi hedefliyor.